Bedenimizdeki Kozmik Odanın Kapılarını Aralayalım


Bir önceki yazımızda “bedeninizdeki kozmik oda” başlığını kullanmıştık akabinde de bir sonraki ilhamda kozmik odamızın kapılarını zorlayacağımızı söylemiştik. 
Kozmik odayı, bu yazımızda sürekli zorladığımızı ancak nasıl da farkında olmadığımızı anlayacağız ve bu durumda daha bilinçli bir şekilde yönetmeyi, kendi içinizde zaten çözümlemiş olacaksınız. 

Öncelikle çocuk nedir? 
Hani hep söyleriz, “Ne yapıyorsak çocuk (çocuklar) için yapıyoruz; hep onlar için uğraşıyor, mücadele ediyoruz.” 

Çocuk sensindir! Tek kelime ile sensindir. Ne yapıyorsan kendin, uğraşın ve mücadelen adına yaparsın. Çocuk sensindir. Çocuk, ruhunun yeni bir bedende yoluna devam etmesidir, varlığın devamlılığıdır. Kadim bilginin ve kadim yaşanmışlıkların; yeniye, yeni zamana, geleceğe taşınmasıdır. Tıpkı senin kadiminin bu zamana taşındığı gibi. 

“Çocuk, yenilenen sensin.” Eğer ki çocuğa bu tavırda değil de daha başka bir pencereden bakmaya başladığımızda çocuk, nefsimiz olacaktır. Nefis, büyütmesi ve eğitmesi zor bir çocuktur; sözden anlamaz, laftan anlamaz, iflah olmaz, doymak bilmez, pes etmez. Söz ile ıslah olmaz; nefis, hâl ile ıslah olur. 

Artık biliyoruz ki “Kozmik Oda” biziz: Kadimi, bugüne taşıdığımız kozmik oda; çocuklarımız, kadim bilgi ve yaşanmışlıklarımızı yeniye taşıdığımız kozmik oda. Gün gelecek oda kendi kadimini başka bir kozmik odada depolayarak yeni zamana taşıyacak Varlığın devamlılığı Subhan’Allah ... 

Kalın sağlıcakla. 

Mehmet SAKA