Biz Neyi Kaybettik?


Kendimize bir soralım, uzun uzun düşünelim, bizler içinde bulunduğumuz yüzyılda neyi daha doğrusu neleri kaybettik diye.
 
Kimlerin derdine derman, yarasına merhem olamadık?
Hangi yetim öksüzlere sahip çıkamadık?
Kimlerin zarar görmesine sebebiyet verdik?
Ne kadar incittik canım dediklerimizi?
Ne kadar yalan söyledik, o sevdiğimizi söylediğimiz kişilere?

El alem ne der diye ne yanlışlar yaptık evvela kendimiz dahil olmak üzere Herkese?

Peki ya gözetemediğimiz, aç susuz kimseler!
''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın'' söylemi üzerine , raflara kaldırdığımız vicdanlarımız için ne yapmalı?
Neden mazlumun sesi, zalime ise korkulu rüya olamadık?
Sevmeyi Neden beceremedik?
Saygı duymak neden bu kadar ağır geldi bizlere?

Değeri saman çöpünden daha değersiz bir kağıt parçası ve 1 saniyesine dahi hüküm edemediğimiz bir yeryüzünde Makam, Şöhret, Zenginlik uğruna kimlerin kanına girdik?
İşlediğimiz günahların boyutu hangi kıtayı aştı?
Biz Neyi yanlış anlayarak Nerede Yanlış yaptık?
Hangi gösteriş merakımız bizi hangi yollara sevk etti?
Elimizdekilerle yetinemediğimiz için mi, daha fazlasını istedik ve çalmaya yöneldik?
Neden sahip çıkmadıklarımızın birer hırsız, katil, uyuşturucu bağımlısı, hayat kadını olduklarından bahsetmiyoruz?
Konu yardımlaşma ve dayanışmaya gelince Klişeleşmiş bahanelerimiz'den bir müze kurmuş olsaydık, İnsanlık adına dünyanın en büyük Şaheserini inşa ederdik.

Bahaneler ayrık otu gibidir değerli dostlarım.
Bakılmayan yer, gidilmeyen köy, sahip çıkılmayan gençlik asla bizim olmayacaktır.

Bugün tarlamıza ne ekiyorsak yarın onu biçeceğiz aslında.

Bugün yatırımınız ne ise yarın onu alacaksınız.
 
Genel hayat felsefemiz. "Gölgesinde serinleyecek ağacınız olsun istiyorsanız, şimdiden bir tohum ekin toprağa"

Nasıl ki evinde eşyası, dolabında ağzına atacak bir lokma ekmeği, giyecek kıyafeti olmayan biri veya birileri ihtiyaçlı ise,
 
Beynine bilgi girmeyen birey veya bireyler,
 
Sevgi, saygı ve hoşgörü görmeyen birey veya bireylerde aynı şekilde ihtiyaç sahipleridir aslında,
 
Biri yiyecek ve kıyafet konusunda ihtiyaç sahibi iken, diğerleri ise bilgi, saygı, sevgi ve hoşgörü konusunda mahrum ve muhtaç konumdadır.
 
Muhtaç konumda olmak istemiyorsanız, muhtaç konumda bırakmayın.
 
Kalın Sağlıcakla
Söz Sizlerde Dostlarım...