Anadolu'yu vatan kıldığımız Malazgirt zaferi, Peygamber Efendimizin müjdesine mazhar olduğumuz İstanbul'un fethi, dünyanın en güçlü ordularını dize getirdiğimiz Çanakkale zaferi, tüm yokluk, yoksulluk ve imkânsızlıklara rağmen zaferle taçlandırdığımız İstiklal Harbi, bizim tarihimizin köşe taşlarıdır. Dördüncü yılını idrak ettiğimiz 15 Temmuz destanı ise bu iftihar silsilemizin günümüzdeki son halkasıdır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Darbe girişiminin milli iradeye yönelik bir ayaklanma olduğunu söyledi ve halkı meydanlara çağırdı. Bu çağrıdan sonra adeta bendini aştı milletimiz, tankların önünü kesti, kurşunlara göğsünü siper etti. Çocuklarını yetim, öksüz, babalarını, annelerini evlatsız bıraktı ama bu vatanı tıpkı Çanakkale’de, Milli Mücadele’de yedi düvele çiğnetmediği gibi hain FETÖ’cü darbecilere de çiğnetmedi.

"Bizim ne kaybedecek vatanımız ne bölünecek milletimiz vardır"

Şehitler ölmez, vatan bölünmez nidasıyla, Bayrak inmez, ezan susmaz diyerek, tekbirlerle en modern silahların üzerine yürüyen bir milletin esir edilemeyeceğine, o gece tüm dünya şahit oldu. Şüphesiz bu zaferde en büyük pay sahibi Gün, vatana sahip çıkma günüdür diyerek tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okuyan aziz şehitlerimiz ile gazilerimizdir.

Bu duygu ve düşüncelerle; Aziz vatanımızın bir daha böyle bir ihanetin imtihanıyla karşılaşmamasını diliyor, bu süreçte gösterdiği sağlam ve şuurlu duruş için Basın'ımızı tebrik ediyor, her aşamada Milletiyle birlikte olan üstün hizmetleriyle fedakarlığın simgesi olan Türk Polis Teşkilatımıza ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize şükranlarımızı arz eder, bu anlamlı gün vesilesiyle, Vatanımız, Bayrağımız ve değerlerimiz için canla başla mücadele ederek şehit düşen Aziz Şehitlerimize Allah’tan rahmet diler, Kahraman Gazilerimizi de minnet ve şükranla anıyorum. Gaziantepli hemşehrilerimizin “15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü” nü en içten dileklerimle kutlar selam ve saygılarımı sunarım.

Mehmet ALTUNOVA

Polishaberleri Yönetim Kurulu Başkanı