HERKESİN E/K/MEĞİ YÜREĞİ KADARDIR…
Bahar ÖNDER

Bahar ÖNDER

Bahar ÖNDER / Eğitimci,Yaşam Koçu

HERKESİN E/K/MEĞİ YÜREĞİ KADARDIR…

12 Kasım 2017 - 13:52

HERKESİN E/K/MEĞİ YÜREĞİ KADARDIR…
Hepimiz misafiriz bu dünyada. Peki bunun ne kadar bilincindeyiz?
Kırmadan, kırılmadan bir misafir gibi yaşayabiliyor muyuz?
Kırmadan, kırılmadan yaşamak kulağa hoş gelse de; uzun ve meşakkatli bir yolculuktur bu.
Çocukluğumuz ilk misafir olduğumuz, misafirhanemizdir.
Orada yaşadığımız her bir deneyim, iç’ ten hiç’ e doğru gitmemizin en önemli araçlarıdır. Bu araçlarla ne kadar yol alabileceğimiz ise, bize yaşattığı duyguların bıraktığı izlerde saklıdır.
Çoğumuz sobalı, sıcacık evlerimizde anne ve babamızla evcilik oynadık. Misafirhane’ de misafir olduğumuzun farkında olmadan!
O evcilik oyununun sıcaklığını, mutluluğunu hissetmeyenimiz oldu mu hiç?
Yıllar sonra çocuklarına yansıtacakları ilk izlerdendir o.
Mahalle çeşmesinden su doldurmaya gelen komşu teyzeye, yardım etmek için koşan çocuk, saygısız olabilir mi?
Yardım etmek, saygılı olmak gönül rahatlığının ruhlarda bıraktığı en özel izlerdir ve bunu hiç kimse silemez!
Sokakta giderken gördüğü her kağıdı yükseğe kaldıran yaşlı teyzenin verdiği cevabı yıllar sonra anladığında, yüreğinde küllenen kor ateş yeniden alevlenmez mi?
-Çünkü Kuran-ı Kerim’de kağıtta yazılı. 

Ya bastığınız kağıtlarda bir Ayet-i Kerime varsa! diyen teyzenin imanına gözyaşı dökülmez mi?
O imana şahit olan çocuk, Tefekkür’ le yüreğini genişletmez mi?
Çocukluk arkadaşlarıyla yapılan doyulmaz muhabbetleri unutan olmasa gerek…
Herkesin evinde ne varsa getirilip, hep birlikte, neşe içinde yenilen yiyeceklerin tadı damaklardadır hala… 
Ve paylaşmanın istemsizce öğrenildiği çok uzun zaman öncesinden geriye kalan…
Yıllar sonra fark edilir ki, arkadaşlıktan ötesidir paylaşılan. Dostluktur bunun adı… 
Ve çocukluk misafirhanesinden tek tek ayrılmaya başlarlar…
Artık her birinin kendine ait haneleri vardır. Çoluk çocuğa karıştıklarında, öğrendiklerini öğretirler onlarda…
Hepimiz misafiriz bu dünyada…
Ne çocukluğumuz, ne gençliğimiz kaldı bizimle. 
Sohbetine doyamadığımız misafirlerimiz gibiydiler.
Geldiler ve gittiler…
Ne o mahalleler kaldı, ne o komşuluklar, ne de dostluğa varan arkadaşlıklar…
Yaşadığımız o dönemlerden bize kalan;
Özlemle yad ettiğimiz büyüklerimizden öğrendiklerimiz sadece…
Öğrendiklerimizin ne kadarını, iç’ ten hiç’ e doğru kullandığımızın muhasebesini yapıyoruz şimdi.
Öğrendiklerimiz, değerlerini idrak ettiğimiz sürece, değerli olacaktır.
İç’ ten aldığımız değerleri; yaşadığımız, yaşattığımız kadar hiç’ e ulaştırabiliriz.
İç’ ten hiç’ e yolculuk, hiçbir karşılık beklemeden, gönülden paylaşımlarla yüreklere ulaşmak olsa gerek…
Herkes yüreği kadar yol alır ve herkesin e/k/meği yüreği kadardır…
‘’Misafirsin bu hanede ey gönül!
Umduğunla değil, bulduğunla gül.
Hane sahibi ne derse o olur!
Ne kimseye sitem eyle, ne de üzül.’’
Hz.Mevlana 
GÖNÜLLERE GİREBİLEN TÜM DOSTLARA SEVGİ ve HÜRMETLE…

Bu yazı 2745 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum